SIĞIRLARDA
KUDUZ HASTALIĞI (RABİES , LYSSA , TOLLWUT)
Kuduz , Carnivorlar ( Etciller ) başta
olmak üzere , bütün sıcak kanlı hayvanlarda " encephalomyelitis "
meydana getiren çok öldürücü viral bir enfeksiyondur. Isırma
suretiyle bulaşır. Hastalığın yayılmasında evcil ve yabani
carnivorların özel bir önemi vardır. Yarasa, sincap ve mungo gibi
yabani hayvanlar da virüs rezervuarı (taşıyıcılığı ) görevi
yapabilirler.
Etiyoloji ,
Epidemiyoloji , Patogenez :
Hastalığın etkeni , Myxovirus'lar gurubundan
bir virüstür. Serolojik karakterleri aynı , fakat virulansları ve
orijinleri farklı 3 ayrı kuduz virüsü bilinmektedir. " Sokak
virüsü " , " Fix Virüs " , " Yarasa Virüsü ".
Virüs , Kuduz bir hayvanın ısırığı ile
bulaşır. Kuduz köpekler , çakal ve diğer yabani carnivorlar
virüsün sığırlara bulaşmasında etken olurlar. Vampir yarasaların
bulunduğu ülkelerde , yarasalar da sığırlar için önemli bir
enfeksiyon kaynağıdır.
Kuduz virüsü ile enfekte olmuş bir hayvanda
, klinik semptomların ortaya çıkmasından çok önce , yani hayvan
normal görünüşte iken dahi , salyada kuduz virüsü mevcuttur.
Köpeklerde kuduz belirtilerinin ortaya çıkmasından 8 - 12 gün
önceki süre içinde salyada virüs bulunduğu bilinmektedir. Bu
nedenle , ister evcil ister yabani hayvan ısırığı olsun , her
ısırık yarasında bir enfeksiyon tehlikesi vardır.
Kuduz virüsü sağlam deri ve mukozalardan
geçemez. Deri ve mukozalardaki taze yara ve çiziklerden geçme
ihtimali vardır. Kuduz bir hayvan tarafından ısırılan her hayvan
kudurmayabilir. Isırılan hayvanın kudurup kudurmaması , salyadaki
virüs miktarına , yaranın derin veya yüzlek oluşuna ve ısırılan
bölgenin sinir ve damarlar bakımından zenginlik durumuna göre
değişir.
Köpeklerde kuduz semptomlarının ortaya
çıkışına yakın günlerde ve semptomların görüldüğü ilk birkaç günde
salyadaki virüs miktarı çok yüksektir. Felçlerin şekillendiği
ileri dönemlerde salyadaki virüs miktarı giderek azalır. Çok
kanama yapan ısırık yaraları ve yüzlek olan ısırık yaraları
nisbeten daha az tehlikelidir.
Virüs , ısırık yarasının bulunduğu bölgeyi
innerve ( uyaran ) eden sinirleri takip ederek Medulla Sipinalis
'e ve oradan beyine veyahut da doğrudan baş sinirlerdeki ganglion
hücrelerinde çoğalır. Tükürük bezleri ve cornea'da da virüs
mevcuttur.
Virüs esas olarak salya ile kısmen de dışkı
, idrar ve süt ile atılır. Plasentayı geçebilir. Gebeliğin son
aylarında ısırılan bir ineğin buzağısı anasından önce kudurabilir.
İnkubasyon süresi değişiktir. Sığırlarda 3 aya kadar uzayabilir.
Isırılan nokta beyine ne kadar yakın ise , inkubasyon süresi o
kadar kısalır.
Sığırlarda Kuduz
Semptomları:
İlk belirtiler , çevreye karşı tepkilerde
normal olmayan değişimlerdir. Hiçbir nedene dayanmaksızın sık sık
böğürürler. Bu böğürme açlık veya buzağısını arama gibi durumlarda
rastlanan böğürmelere kıyasla daha kuvvetli ve süreklidir. Giderek
ses kısıklaşır.
Hayvan çok huzursuzdur. Bulunduğu yerde sık
sık yer değiştirir. Amaçsız hareketler yapar. Yanına
yaklaşıldığında saldırır. Yüz hatları çok gergin , bakışlar sert
ve vahşi bir görünümdedir. Çevreden gelen ses ve diğer uyarımlara
karşı normalden fazla bir duyarlılık gösterir. Hafif derecede
exophtalmus hali , pupillada genişleme ve bazen de şaşılık fark
edilir.
İştahı normal niteliğini kaybetmiştir.
Normal yiyecekleri yemez. Bazen yem niteliği taşımayan yabancı
maddeleri ağzına almaya çalışır. Otu ağzına alsa da çiğneyip
yutamaz. Su içmek ister fakat içemez. Su içme çabası sırasında
aşırı tepki gösterir. Kova ile su verildiğinde , kovayı devirir ,
boynuzlayarak parçalamak ister.
Sığırlarda kuduz'un diğer 2 önemli belirtisi
" konstipasyon " ve " tenesmus " dur. Hayvan sık sık ıkınır.
Ikınmalar sırasında rektumdan ses gelir ( Ikınma sırasında girip
çıkan havanın çıkarttığı ses ). Hiç defekasyon yapamaz. Sık sık
mikturasyon pozisyonları alır , zorlamak suretiyle pek az miktarda
idrar çıkarabilir (Strangurie).
Hastalığın ilk günlerinden itibaren ,
ağızdan sicim tarzında salya akıntısı gelir. Alt çene , köpeklerde
olduğu kadar belirgin şekilde aşağı düşmez. Ancak çene elle
yoklandığında , çenenin giderek gevşediği fark edilir.
Hastalığın 2. gününden itibaren felç
belirtileri de giderek belirginleşmeye başlar. Salya akıntısı ,
çenenin gevşemesi , yutma refleksinin silinmesi , sendeleyerek
yürüme , yürürken tökezleyip düşme , baş üstüne veya arka üstü
yıkılma gibi " parasis " ve " paralysis "belirtileri ortaya çıkar.
En sonunda hiç ayağa kalkamayacak duruma gelir.
Kuduzlu hayvanlarda şuur bozuklukları ve
motorik bozuklukların yanı sıra sensorik bozukluklar da mevcuttur.
Ses ve dokunma uyarımlarına karşı sert tepkiler gösterirler ,
sudan korkarlar. Paraestezi hali vardır. Vücudun bazı yerlerini (
özellikle ısırık yarasının bulunduğu bölgeyi) devamlı yalamak ve
ısırmak isterler. Sağa sola sürtünürler. Seksüel arzu da
artmıştır.
Felçlerin iyice ilerleyip hayvanın ayağa
kalkamayacak duruma gelmesinden sonra , hastalık 1 - 2 gün
daha devam edebilir. Sonuç : koma ve ölümdür.
Sığırlarda toplam hastalık süresi en az 3 en
çok 6 gün olarak kabul edilir. Hastalığın ileri devresinde idrarda
glikoz tespit edilebilir. Ölen sığırlarda makro patolojik bulgu
saptanmaz.
Diyagnoz:
Hayvanın daha önce bir köpek veya vahşi
hayvan tarafından ısırıldığını bilmek ve klinik semptomları
görmekle kuduz'dan şüphe edilebilir. Semptomlar pekte tipik
olmadığı için klinik diyagnozda yanılmalar çok olur.
Kuduz hastalığı ile karışabilecek
hastalıklar:
- Ketosiz'in sinirsel şekli
- Serebrokortikal nekroz
- A vitaminozis
- Listeriosis
- Meningitis veya meningoencephalitis ile seyreden diğer
enfeksiyonlar ve adi hastalıklardır.
- Bazı zehirlenmeler de kuduz semptomlarını andırabilir.
İhbarı mecburi hastalıklardan ve
Zoonozlardan biri olması sebebiyle klinik diyagnozu
kesinleştirmeye gerek vardır.
- En yakın mülki ve idari amir e haber verilir.
- Hasta derhal tecrit edilerek müşahedeye alınır.
- Ölen veya öldürülen hayvanın başı kesilerek , plastik
torba içine konup en çabuk bir şekilde laboratuara gönderilir.
Laboratuarda başlıca 3 çeşit muayene ile
kesin diyagnoz konur:
- Beyin frotisinin floresan antikor tekniği ile muayenesi
(Sonucu 1 günde alınır).
- Formol ile fikse edilmiş beyin preparatlarının
histopatalojik muayenesinde ganglion hücreleri içinde "negri
cisimleri " nin aranması.
- Beyinden alınan numuneler ile farelerde intraserebral
deneysel inokulayon yapılması (sonucu 11-12 günde alınır).
Normal olarak yukarıdaki muayenelerden en az
ikisinin uygulanması uygun olur.
Koruma:
- Kuduz Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanunu'na göre ihbarı
mecburi hastalıklar arasındadır. En yakındaki idari makama
derhal haber verilmesi , ayrıca yetkili resmi veteriner hekim
e de yazılı veya sözlü rapor verilmesi gerekir.
- Kuduz veya kuduz dan şüpheli diğer hayvanlar emin bir
yerde tecrit edilerek müşahedeye alınırlar. Tecridin mümkün
olmadığı durumlarda , kuduz olduğundan şüphe edilen hayvanlar
öldürülerek gömülürler ve başları kesilerek laboratuara
gönderilir.
- Kanun hükümleri uyarınca bölgeye kordon konur ,
karantinaya alınır. Sirayetten şüpheli bütün hayvanlar 3 ay
süre ile karantina da kalırlar.
- Çoban köpekleri ve sahipli köpekler aşılanır. Sahipsiz
köpekler imha edilirler.
- Eğitim çalışmaları yapılır.
- İnsan ve hayvanlarda kuduz a karşı kullanılan çeşitli
aşılar vardır.
- Virüs fix ile hazırlanan formollü inaktif aşı (Sample kuduz
aşısı)(Genelde bu tercih edilir)
- Yumurta embriyosu atenue aşı
- Doku kültürü aşısı
- Kuduz veya kuduzdan şüpheli köpek veya bir yabani hayvan
tarafından ısırılan sığırlara sabah - akşam olmak üzere günde 2
defa 10 ml aşı uygulanır ve aşı uygulaması 6 gün süre ile devam
edilir.
- Isırılmış olan sirayetten şüpheli sığırlara 14 gün ara ile 2
defa 20 ml sample kuduz aşısı uygulanır. (En yakın idari amir ve
veteriner hekim kararı ile)
Et muayene bulguları:
Kuduza özgü makroskopik belirtiler genellikle
bulunmaz. Ancak midenin boş olması, içinde sindirilmeyen
maddelerin bulunması halinde kuduzdan şüphelenilir. Enteritis ,
mukozalarda kanamalar , bağırsak lenf yumrularında şişmeler,
karaciğer, dalak ve böbreklerde hiperemi, safra kesesinin şişkin,
idrar kesesinin boş ve karaciğerde nekrozların olması gibi
belirtiler görülebilir. Etken MSS'de, pankreasta, tükürük
bezlerinde ve bazen de kanda bulunabilir. Bu bakımdan kuduz'dan
şüpheli hayvanlar kesilirken ve et parçalanırken çalışanların
ellerinde yaraların bulunmamasına, kemik ve kıymık parçalarının
ellerine batmamasına çok dikkat edilmelidir.
Etler hakkında karar:
H.S.Z.Y.'nin 97. maddesine göre hastalıkta
kan,gövde ve bütün organlara el konularak imha edilir. Hastalıktan
şüpheli, ölen veya öldürülen hayvanların bütün gövdeleri imha
edilir.
E.T.T.'nin 16. maddesine göre kuduz veya kuduzdan
şüpheli hayvan tarafından ısırılmış fakat kuduz semptomları
göstermeyen hayvanlar azami 10 gün içerisinde kesilip ısırılan
yerdeki yara, bere ve skatrixleri çıkarılarak imha edilir ve geri
kalan kısımları sterilize edildikten sonra tüketimine izin
verilir.
H.S.Z.Y.'nin 119. maddesine göre kuduzlu ve kuduz
hayvan tarafından ısırılmış hayvanlar ile hastalığın bulaşmasından
şüphelenilen hayvanlar tazminatsız olarak öldürülür ve imha
edilir. Ancak kuduzlu hayvan tarafından ısırılmış hayvanların
sahipleri, öldürülmelerini istemezlerse en geç 5 gün içinde kuduz
aşısı ile aşılanmaları ve karantinaya alınmaları gerekir.
DERLEYEN:
Vet. Hek. Hayri YENİYURT
KAYNAK :
Aytuğ C.N. (1991) Sığır Hastalıkları 2. Baskı Tüm Vet 332-334
Arslan A. (2002) Et muayenesi ve Et ürünleri
teknolojisi Medipres 118-119
|