KUTAN PAPİLLOMATOZİS
(SİĞİL)
Deride, mukozalarda
ve bazı iç
organlarda çok fazla
papillom (siğil)
şeklinde tümör
meydana getirmesiyle
karakterize; bütün
evcil hayvanlarda,
kuşlar ve balıklarda
görülen viral bir
enfeksiyondur.
Etiyolojisi:
Papilloma viruslar
popovaviridae
familyasına
bağlı,ufak,çift
zincirli DNA içeren
viruslar olup
insanlarda 202den
fazla, sığırlarda 6,
köpeklerde 3,
tavşanlarda 2 farklı
türü bulunmaktadır.
Farklı papilloma
viruslar değişik
türlerde, farklı
yerlerde, farklı
histolojik yapıda
lezyonlar
oluştururlar. Virus
direk temasla
bulaşmakta ancak
sineklerinde etkili
olabileceği
düşünülmektedir.
İnkübasyon periyodu
1-2 aydır. Deneysel
olarak sığır
papilloma virusu
tip 1 ve tip 2
atların derisine
enjekte edilmiş ve
atlarda sarkom
benzeri tümörler
geliştiği
gözlenmiştir.
Hastalığın
kastrasyon,
tüberkülin
enjeksiyonları,
sağım işlemleri
sırasında da
bulaşabildiği
bildirilmiştir. Genç
hayvanlarda kalıtsal
bir problem olarak
da gözlenen
hastalığa karşı ilk
enfeksiyondan
itibaren 3-4 hafta
içinde bağışıklık
gelişebiliyorsa da
immun sistem
yetersizliği olan
hayvanlarda bir
problem teşkil
etmektedir.
Semptomlar:
Siğiller genellikle
baş, boyun, ön
bacaklarda nadiren
de abdomen ve arka
kısımlarda gözlenir.
Lezyonların süre ve
şiddeti etkilenen
alana ve hastalığın
şiddetine göre
değişmektedir.
Özellikle 2 aydan
büyük ve 1 yaşından
küçük hayvanlarda
daha çok rastlanır.
Deri üzerinde irili
ufaklı bir çok
karnabahar
görünümünde, çapları
ortalama 1-10 cm
arasında olan
lezyonlardır.
Multibl olgular
genellikle daha genç
hayvanlarda
görülmektedir.
Siğiller etkenin
alımından yaklaşık 2
hafta içinde belirir
ve 1 yıl kadar süren
bir zaman boyunca
varlıklarını
sürdürebilmektedirler.
Eğer enfeksiyon çok
sayıda genç hayvanın
bulunduğu bir grubu
etkilemişse bir sürü
problemi meydana
gelmektedir. Her ne
kadar çoğu siğil,
keratotik yüzeye
sahip çiçek
lezyonları şeklinde
kendini gösteriyorsa
da bazı papilloma
virüsleri
papülnodüller
şeklinde ortaya
çıkarak derinin
derin katmanlarına
yayılabilmektedir.
Bu tip
fibropapillomlar
veneral bölgelere
yayılırlar. Bu
durumda ağrı, şekil
bozuklukları, genç
boğalarda penis
enfeksiyonu görülür.
Daha yaşlı
hayvanlarda
hastalığın kalıcı
kutanöz formu
oluşmaktadır. İdrar
kesesi tümörleriyle
eş zamanlı seyreden
bir papillomavirüs
tipi bulunmaktadır.
Ayrıca alt
gastrointestinal
bölgeye özgü
papillomavirüs
enfeksiyonu da
bulunmaktadır.
Papillomavirüsün
yarı karsinojen
özellikte olduğu
düşünülmektedir.
Profilaksi:
Her ne kadar
siğiller değişen
sürelerde
varlıklarını
sürdürseler de
enfeksiyöz papilloma
virüs kendini
sınırlayan bir
hastalıktır.
Etkinliği konusunda
tam bir fikir
birliğine
varılamayan değişik
tedavilerden
bahsedilmektedir.
Eğer lezyonların
durumu uygunsa
cerrahi uygulama ile
alınabilirler. Ancak
bu bazen siğillerde
büyüme ve nükse
neden olmaktadır.
Lezyonların ya en
büyük boyutlarına
ulaştıkları zaman ya
da gerilemeye
başladıkları zamanda
alınmaları
gerekmektedir. Hasta
hayvanlarda
şüphelilerden
ayrılmalıdır, ancak
inkübasyon periyodu
uzun olduğu için
genellikle çoğu,
sorun teşhis
edilemeden tahmine
dayanarak
uzaklaştırılırlar.
Aşıların önlem ve
koruyucu olarak
belli bir değerleri
vardır. Ancak hasta
hayvanları tedavi
etmek konusunda
etkin olamazlar.
Çoğu siğil virüsünün
tür-spesifik olması
nedeniyle bir tür
için geliştirilmiş
aşıyı bir başka tür
için kullanmak da
anlamsız olmaktadır.
Hastalık bir sürü
problemi haline
geldiğinde
formalinde
öldürülmüş virüsle
hazırlanan aşının
kullanılmasıyla
kontrol
sağlanabilir.
Otojenöz aşılar,
ticari olarak
hazırlanan aşılardan
daha etkin
olmaktadır.
Tedavi:
Veteriner Hekiminize
danışınız!
Derleyen:
Veteriner Hekim
Tolga GÜNDÜZ
Kaynak:
|