TÜBERKÜLOZİS
Tüm evcil
hayvanlarda ve
insanlarda görülen
başta solunum
sistemi ve birçok
farklı organa
yerleşebilen uzun ve
sinsi seyirli bir
hastalıktır.

İncili Tüberküloz [
Akciğer - Pleura]
Etiyoloji:
Etkenin (Mycobacterium tuberculosis,
M.bovis, M. avium )
hücre duvarında
bal mumu özelliğinde
lipid tabakası ve
mikolik asit
bulunduğu için
asitlere ve dış
ortama karşı
dayanıklıdır.
Merada,toprakta 2-6
ay canlı kalabilir.
Hastalığın başlıca
insan, sığır ve
kanatlı olmak
üzere üç tipi
bulunur. Tüberküloz
etkeni daha çok
solunum ve sindirim
yolu ile bulaşır.
Etkenler girdikleri
yerde ürerler ve ilk
bozukluğu (lezyon) oluştururlar.
Daha sonra organa
ait en yakın lenf
düğümlerine geçerek
hastalık yayılmaya
başlar. Ancak
hayvanın vücut
direnci kuvvetli ise
bu lezyonlar ilk
girdiği organda
gizli ve sınırlı
bir şekilde uzun
yıllar
kalabilir. Bakım ve
besleme şartlarının
değişmesi veya
farklı hastalıkların
vücut direncini
azaltması nedeniyle
etken tekrar
üremeye ve yayılmaya
başlar (Generalizasyon).
Bulaşma:
-
Kongenital yolla
: Anadan yavruya
göbek kordonu
ile geçer.
-
Sindirim
yoluyla:
yavruların hasta
memeden süt
emmeleri ile
mikrobu alırlar.
Yada bulaşık
gıdaların
yenmesi ile
alınır.
-
Solunum yolu ile
: Havada asılı
duran
mikropların
alınması ile
olur.
-
Genital yol ile
: Daha çok
testisleri
tüberkülozlu
olan boğaların
aşımı ile
bulaşma olur.
-
Deri yolu ile
bulaşma :
Oldukça nadir
görülen bir
bulaşmadır.
M.bovis; gerek
kültürlerde, gerek
dokularda uzun, düz,
hafifce eğri. tek
tek veya koloni
şeklinde ürer.
Mikroorganizma,
0.2-0.6 x 1.5-4.0mm
boyutlarında gram+,
sporsuz, hareketsiz
ve asido-rezistans
özelliğe sahiptir.
Kapsülsüzdür. Ancak,
hücre duvarında
diğer
mikroorganizmaların
aksine çok fazla
lipoidal madde
bulunur. Bu subtans,
asitlere karşı
direncin ve
laboratuvar
boyalarına karşı
geçirgenliğin
nedenidir. Etken en
iyi Ziehl-Nielsen
yöntemi ile boyanır.
Optimal üreme ısısı
37-37.5 0 C.’dir.
Etken vücut dışında
yalnızca birkaç
hafta canlı
kalabilir. Isıda,
doğrudan güneş
ışıgında veya kuru
ortamlarda, çok uzun
süre yaşayabilir.
M.tuberculosis
dayanıklı bir
mikroorganizma olup,
gübre ve idrarla
karışık sularda 469
gün, güneşe maruz
balgamda 20-30 saat,
çiğ sütten yapılmış
tereyağ ve peynirde
1ay, kokuşmuş
maddelerde 75-150
gün, gömülü akciğer
parçalarında 167
gün,kuru balgamda
aylarca, toprak ve
suda 5 ay yaşar.
Kaynama
derecesindeki suda 5
dakikada, 70-90
derecelik alkolde 10
dakika, 80 C de 5-10
dakika, 70 C de 30
dakikada aktive
olur.

Sığır Uterus da
(Rahim) Tüberküloz
Epizootiyoloji:
Tüberkülozis,
özellikle sığır
yetiştirilen
ülkelerde çok yaygın
olarak bulunur.
Ancak ileri ve iyi
bir kontrolün
yapılabildiği
yerlerde çok düşük
düzeye kadar
indirilebilmiştir.
Hayvanların;
-
Tek yönlü
amaçlar için
beslenmesi,
-
Barınaklarda çok
sık olarak bir
arada
bulundurulması,
-
Hijyenik
koşulların iyi
olmaması,
-
Uygun olmayan
bakım ve
beslenme,
-
Kirli hava ve
egzersiz
yeterliliği,
-
Reaktörlerin
zamanında
ayrılmamaları,
-
Dışarıdan sürüye
kontrolsüz
hayvan girişi,
-
Sığırların
kanatlılarla
aynı yerde
barındırılması,
-
Enfekte hayvan
sütleriyle
buzağıların
beslenmesi,
bulaşma ve
yayılmayı
kolaylaştırır.
Bulaşma başlıca
5 yolla
gerçekleşir;
-
KONGENİTAL YOL: Yavrular
doğmadan önce
hastalığı
anasından ve
umblikal vena
(Göbek venası/v.umblicalis)
aracılığı ile
alabilirler.
Yavrular ya
ölerek atılır
ya da normal
olarak doğarlar.
Ancak doğanlar
generalize
tüberculosis
sonucu ölürler.
-
ALİMENTER YOL: Buzağılar
meme
tuberculosisi
olan veya
sütleriyle
mikroorganizma
çıkaran
analarından süt
emmekle veya
mikroorganizmalı
sütle beslenme
sonucu
hastalanırlar.
-
SOLUNUM YOLU: Aerogen
bulaşmada açık
akciğer
tüberkülozlu
hayvanların
öksürüp,
tıksırması
sonucu dışarı
çıkan
mikroorganizmalı
damlacıkların
yanında bulunan
hayvanlar
tarafından
solunum yolu ile
alınması
enfeksiyon
meydana getirir.
-
GENİTAL YOL: Testislerinde
tüberküloz
bulunan boğalar
doğal ve yapay
tohumlama
suretiyle
mikroorganizmalı
spermaları ile
sağlam dişileri
bulaştırabilirler.
Uterus ve vagina
tüberkülozu olan
hayvanlar
akıntılarıyla
çevreye
bulaştırırlar.
-
DERİ YOLU: İnsanlarda
sık görülen
kasap ya da et
ile iştikal eden
kişilerin
derisinde
bulunan yara
sıyrıklar yolu
ile etken
alınabilir.

Sığır Karaciğer de
Tübeküloz
Tüberküloz hastalığı
insanlara;
-
Doğrudan
-
Dolaylı olarak
bulaşır.
-
Hayvanla
doğrudan
teması olan
bakıcılar,
-
Hayvan
sahipleri,
-
Veteriner
hekimler.
Hasta hayvanların
öksürük,
tıksırıkları ile
yaydıkları
mikroorganizmayı
soluyarak veya
kesilen hasta
hayvanların etlerine
temas ederek
sindirim yoluyla
hastalığa
yakalanırlar.
Dolaylı olarak
insanlar; hasta
hayvanlardan elde
edilen iyi pişmemiş
et, kaynatılmadan
veya pastörize
edilmeden tüketilen
süt ve bunlardan
elde edilen krema,
tereyağı, peynir,
yoğurt v.b.
ürünlerin yenilmesi
ile tüberküloza
yakalanırlar.
Patogenez:
Hayvanlarda
tüberküloz etkenleri
genellikle vücuda
solunum ve sindirim
yolu ile girer.
Duyarlı konakçının
vücuduna giren
virulent
mikroorganizmalar
girdikleri bölgede
yerleşerek üremeye
başlarlar ve
organlarda ilk
lezyonları olan (PRİMER
EFEKT=GHONFOKUSU)
Mikropların
fagositik hücreler
tarafından fagosite
edilmesi ve bunları,
bu organlara bağlı
lenf yumrularına
taşıması sonucu lenf
yumrularında da
dejeneratif ve
yangısal
bozuklukların
meydana gelmesine ve
şişmesine neden
olur. Böylece hem
etkenin ilk girdiği
organ veya dokularda
ve hem de bunlara
ait lenf
yumrularında bozuk
şekilde (PRİMER
KOMPLEKS) Vücudun
dirençli olduğu
durumlarda, primer
efektler
iyileşebilir veya
bazen de bunlar hiç
belli
olmayabilirler. (TAM
OLMAYAN PRİMER
KOMPLEKS) Primer
kompleks vücutta
uzun yıllar dormant
olarak kalabilir.
Konakçının
direncinin kırıldığı
ve lezyonların
aktive olduğu
durumlardan kana
karışan
mikroorganizmalar
tekrar üremeye
başlar. Bu
odaklardan
mikroorganizmalar
vücuda yayılarak
generalizasyona
neden olur. (ERKEN
GENERALİZASYON)
Çeşitli doku ve
organlarda kazefiye
ve kalsifiye odaklar
bronş ve
bronşiollere açılır
ve mikroplu eksudat
buralara
boşalabilir. Bu
eksudat öksürük veya
tıksırıkla dışarı
atılır ve etrafın
kontaminasyonuna
neden olur. (AÇIK
TÜBERKÜLOZ) Kan
damarlarına ulaşan
mikroplar kan
yoluyla vücuda
yayılabilir
akciğerler yanısıra
diğer organ ve
dokularda da lezyon
meydana getirebilir.
(GENERALİZE MİLİER
TÜB.)

Mezenteriyel Lenf
Yumrusunda Tübeküloz
Semptomlar:
Sığırlarda solunum
yolu ile enfeksiyona
ve dolayısıyla
akciğer
tüberkülozuna çok
fazla rastlanır.
Septomlar:
-
Kuru, kısa ve
hafıf öksürük,
-
Tüylerde
bozulma,
-
İştaha rağmen
ilerleyen
zayıflama,
-
Yorgunluk ve
halsizlik,
-
İleri olgularda
dyspnoea
(solunum
zorluğu),
solunum
sayısında artma,
-
Burundan gelen
mukopurulent/kanlı
akıntı,
-
Bronşial lenf
yumrularının
şişmesi ve soluk
borusuna basınç
yapması sonucu
solunum güçlüğü.
Barsak
enfeksiyonlarında:
-
Karın bölgesinde
sancı, karına
bastırınca ağrı,
gerginlik,
sertlik,
-
İshal/kabızlık,
-
Dışkının
sümüksü/kanlı
olması.
Meme
enfeksiyonlarında:
-
Memede
sertleşme,
şişkinlik ve
şekil bozukluğu,
-
İleri devrede
sütte purulent
ve kanlı
görüntü,
-
Süt salgısının
azalması/durması.
Böyle bir durumda
sütün çiğ olarak
içilmesi, bu sütün
suni emzirmelerde
kullanılması, iyi
pastörize edilmemesi
veya kaynatılmaması
TEHLİKELİDİR.
Epididimis
enfeksiyonlarında:
-
Testislerin üst
kısımlarında
şişkinlik ve
ağrı,
-
Tunica vaginalis
içinde fazlaca
sıvı birikimi.
Karaciğer, dalak ve
böbrekteki
lezyonların
genellikle klinikte
tanınma ve saptanma
olasılıkları
genellikle azdır.
Ancak bu organlarda
büyüme, idrarda
bulanıklık, irinli
ve kanlı görüntü
olur. Tüberkülozlu
hastanın yukarıda
anlatılan
belirtileri birçok
enfeksiyon
hastalıkları ile
karışabildiğinden
tanısını koymak
güçtür. Ancak
hayvanın gün
geçtikçe
zayıflaması, halsiz
ve iştahsız oluşu
hastalıktan şüphe
edilmesine neden
olur.
Kesilen hayvanda
akciğer
enfeksiyonlarında
burun ve civarında
şişkinlik ve
ülserlere, akciğer
lenf yumrularında
tüberküllere,
sindirim sisteminde
enfeksiyona,
sindirim kanalında
yaralara, i.b da
tüberkül ve
ülserlere rastlanır.
Barsak lenf
yumruları şişkindir.
Hastalık şiddetine
göre karaciğer,
dalak, genital
organlar, böbrek,
testis ve memede de
yaralar görülür.
Teşhis:
-
Klinik Teşhis: Klinik
olarak kesin
teşhis
yapılamaz.
-
Laboratuvar
metodu ile
teşhis:
Hasta hayvana
ait kan veya kan
serumu, balgam,
irin, süt,
gaita, vajen
akıntısı, idrar
veya kesilmiş
hayvandan alınan
marazi maddenin
laboratuvar
olarak
bakteriyolojik,
histopatolojik
ve hayvan deneyi
ile yapılan
muayene sonucu
teşhise varılır.
-
Allerjik Teşhis: Bu
metod kesin
teşhiste en emin
yöntemlerden
biridir.
Tüberkülin testi
olarak bilinir.
Ülkemizde
tüberkülozisin
saptanmasında
deri içi
tüberkülin
uygulanır.
Otopsi:
Otopside;
enfeksiyonun
yerleştiği
organlarda ve
bunlara ait lenf
yumrularında
hastalığa özgü
lezyonlar göze
çarpar. Akciğerlerde
çeşitli büyüklükte
kazeöz ve kalsifiye
nodüller bulunur.
Mediastinal lenf
yumruları şişmiş ve
kalsifiye bir
görünüş almıştır.
Barsak
tüberkülozunda ise
i.b larda
oval/yuvarlak
tüberküloz ülserleri
görülür. Etkenlerin
kan yoluyla
yayılması sonucu
ol.olaylarda birçok
küçük nodül dikkati
çeker. Bunlar
peritonda çok sayıda
bulunabilir ki böyle
olaylara “İNCİLİ
TÜBERKÜLOZ’’ adı
verilir. Göğüs
boşluğunda eksudat
toplanır. Uterus
tüberkülozunda
organın çeşitli
yerlerinde değişik
büyüklüklerde
nodüller görülür.
Tedavi:
-
Veteriner
Hekiminize
danışınız!
-
Tüberkülin testi
ile (+)
reaksiyon veren
sığırlar
sağaltılmazlar
ve mecburi
kesime tabi
tutulurlar.
Kemoproflaktik
ve kemoterapotik
olarak
izoniazidin
100mg/kg dozda
6-12 ay süre ile
kullanılır.
İnsanlarda
streptomisin.
pas, isoniazid
kullanılır.
Tüberküloz ile
en etkili
mücadele
hastalıktan
korunma ve
sağlık
tedbirlerine
riayetle
mümkündür.
Tüberkülozlu
hayvanlar
çevreye devamlı
mikrop saçarak
diğer hayvanlara
hastalığı
bulaştırır.
-
Tüberküloz
hastalığı 5996
Sayılı Veteriner
Hizmetleri Bitki
Sağlığı Gıda ve
Yem Kanunu’na
göre ihbarı
mecburi bir
hastalık olup
aynı zamanda
tazminatlı
hastalıklar
kapsamındadır.
Bu nedenle
hastalık tespit
edilen hayvanlar
mahalli raice
göre kıymet
takdiri
yapılarak,
mecburi kesime
sevk edilir. Ve
hayvan sahibine
tazminat ödenir.
-
Etler veteriner
hekimce kontrol
edilir.
Tüberkülozun
organ ve
dokularda yaygın
olmadığı etler
kavurma olarak
değerlendirilir.
Yaygın ise tüm
gövde imha
edilir.
Korunma:
Hastalıktan korunma
ve etrafa
yayılmasına mani
olmada alınması
gereken önlemler
özetle şunlardır:
-
Hastalık
kaynaklarının
bilinmesi ve
ortadan
kaldırılması.
-
Gençlerle
yaşlıların bir
arada
barındırılmaması
ve
otlatılmaması.
-
Buzağıların
sağlam ve
kontrollü
hayvanlardan
sağlanan
sütlerle
beslenmesi,
bilinmeyen veya
kontrolsüz
yerlerden süt
alınmaması ve
böyle yerlerden
alınan sütlerin
kaynatılması
veya pastörize
edilmesi.
-
Enfekte
analardan doğan
sağlam
buzağıların
hemen ortamdan
uzaklaştırılması.
-
Sürüye dışarıdan
bilinmeyen,
kontrolsüz ve
karantinaya
alınmamış hayvan
sokulmaması.
-
Sürüdeki
hayvanlara
tüberkülin
tatbik edilmesi,
müspet olanların
kesime sevk
edilmesi ve
testin 2 ay
sonra tekrar
edilmesi.
-
Sağlamların
dezenfekte
edilmiş ahıra
alınması,
sağlamlar ve
hastaların ayrı
bakıcılar
tarafından
bakılması.
-
Reaktör grupta
klinik olarak
tüberküloz
alameti
gösterenlerin
kesime sevk
edilmesi.
-
Sütten kesilen
buzağılara
tüberkülin
tatbik edilmesi
ve reaktörlerin
ayrılması.
DERLEYEN:
Vet. Hek. Bülent KUL
[Ekim/2013] |