KEÇİ BARINAKLARI
Keçi barınakları
planlanırken dikkate alınması gereken kriterler vardır. Bunlar
aşağıda sıralanmıştır.
Güvenlik: Ağıl planlarken üzerinde en
önemle durulması gerekli olan konuların birisi yetiştirilen hayvanların,
vahşi hayvanlardan, hırsızlıktan, gürültüden ve sağlık üzerinde
olumsuzluk yaratabilecek faktörlerin etkilerinden uzakta
tutulabilmesidir. İşletme ekonomisi açısından oldukça büyük zararlara
neden olacak bu konu çok yönlü olarak düşünülmelidir. Özelikle yarı-açık
olarak inşa edilen işletmelerde koruyucu çitlerin yapılması ve düşük
voltajlı elektrik verilmesi, merkez binanın ya da bakıcı bölmesinin
işletmenin tamamına hakim bir yerde bulunması ve son olarak çoban köpeği
bulundurulması gibi farklı yöntemler uygulanarak işletmede ki güvenlik
sorunu çözümlenebilmektedir. Buna ek olarak, şehir merkezinden uzak
alanlara kurulacak işletme, hem güvenlik konusunda oluşabilecek
sıkıntıların önlenmesi hem de koku bakımından ortaya çıkabilecek
sorunların giderilmesi bakımından önem taşımaktadır.
Arazi yapısı ve
vejetasyon: Yetiştirme yapılacak bölgenin vejetasyonu, hangi tip
tarım merkezi olduğu, taban suyu yüksekliği, eğimi ve boyutları ilk
aşamada ağıl planlamada dikkate alınması gerekli olan faktörlerdir.
Vejetasyon özelikle süt keçisi yetiştiriciliğinde büyük önemi olan mera
alanları ile ilgilidir. Her hayvan türü kendine has özelikler
taşımaktadır, koyun dipten otlamaktadır; keçi ise kemirme eğilimi olan
ve selülozu yüksek bitkileri değerlendiren bir türdür. Bu nedenle
bulunduğunuz bölgede özelikle süt keçiciliği yapılacaksa meraya dayalı
bir beslenme rejimi uygulanması önerilmektedir. Mera alanları doğal
olabileceği gibi suni de olabilir. İkinci dikkat edilmesi gereken
faktör, arazinin 3. sınıf tarım arazisi olmasıdır. Eğer yem bitkileri
yetiştirilecekse 2. sınıf tarım arazisi de tercih edilebilir. Arazinin
bitkisel üretime uygun 1. sınıf tarım arazisi yapısında olması durumunda
burada yapılabilecek bitkisel üretim ile hayvansal üretim ekonomik
açısından karşılaştırılarak bir değerlendirme yapılmalıdır. Hayvansal
üretim yapılabilecek arazilerin taban suyu yüksek olmamalıdır. Ağıllarda
özelikle drenaja dikkat edilmelidir. Genellikle eğimi %15’den daha fazla
olmayan araziler hayvansal üretim için uygundur. Arazinin ana yola yakın
olması ya da bir bağlantı yol olması, hayvanda strese sebep olabilecek
gürültülü ortamlardan ve yerleşim alanlarından uzak olması, meraya giden
yolun otoyoldan geçmemesi sürü idamesi bakımından önemlidir.
Ayrıca hangi sistemde hayvancılık yapılacağı
da yer seçiminde önemli faktörlerden birisidir. Eğer entansif sistemde
yetiştiricilik yapılacaksa suni mera oluşturmak için bitkisel üretime
uygun bir arazi olması gerekmektedir. Bu konu özelikle süt keçiciliğinde
önem arz etmektedir. Burada vurgulanması gerekli olan başka bir konu ise
işletmenin gelecekte ki gelişme durumudur. Bu konu dikkate alınarak
sürünün büyütülmesi ya da ek bina yapılması sırasına ortaya çıkabilecek
yer sorunu, projeksiyon yapılarak giderilebilecektir.
İşletmenin kurulacağı ve hayvanların
otlayacağı arazinin su biriken sulu ve çamurlu arazi olması istenmez.
Taban suyu düşük olan araziler hayvansal üretim için uygundur. Islak
toprak ve çamur olan bir araziye bina inşa edilemez hayvanlar böyle
merada otlatılamaz. Ayrıca su biriken yerlerde mikrop üremesi daha
fazladır. Tırnak kesimi gecikmiş ayağında yara olan hayvanların bu
mikroplarla bulaşması ve hayvanların daha çabuk hasta olması söz
konusudur. Su içerisinde hayvan sürekli ıslak kalır yine buda hayvanın
hasta olmasına neden olur.
İşletmenin Kurulacağı arazinin
Diğer Yerlere Yakınlığı: İdeal özeliklere sahip bir arazinin ayrıca ana
yola, pazara, ürünü işleyecek ya da değerlendirecek fabrikalara yakın
olması gerekmektedir. İşletmenin daha etkin çalışabilmesi içinde
elektrik, su, telefon, ulaşım gibi olanaklara sahip bölgelerde olması
istenir. Ayrıca ağaçlık alanlara inşa edilen işletmelerin yaz aylarında
serinletilmesi daha kolay olacaktır.Barınakların İnşası: Barınak planlarken öncelikle bölge iklim
koşullarında göre işletmenin nasıl inşa edileceği üzerinde
durulmaktadır. Soğuk iklimlerde tamamen kapalı, sıcak iklimlerde yarı
açık ya da açık işletmeler inşa edilmektedir. İnşaat yapılırken tamamen
ekonomik koşullar dikkate alınmalıdır. Boşuna masraf yapılarak yatırım
maliyetleri artırılmamalıdır. Kapalı alanın iki katı büyüklüğüne gezinme
alanı (padok) denilen açık alanlarda işletmelerde yer almalıdır.
Arazi yapısına ve yetiştiricilik amacına göre
barınaklar aşağıda ki şekillerde inşa edilebilirler;
 
 
İşletme içerisinde servis kolaylığını
sağlayabilmek amacı ile her kapının genişlik ve yüksekliğinin bir
traktörün sığmasına olanak tanıyacak şekilde yapılması gerekmektedir. Bu
şekilde yapılmış kapılardan geçebilen traktörler, işletme içinin
temizlenmesi, yem dağıtımı vb gibi işlemlerde kolaylık sağlayacaktır.
İşletme tabanı farklı malzemelerden
yapılabilmektedir. Bunlar sıkıştırılmış toprak, beton, ızgara ya da
plastik zeminler olarak sınıflandırılabilir. Sıkıştırılmış toprak
maliyeti en az olan ve ekstansif sistemde sıkça kullanılan bir zemin
çeşididir. Drenaj sorunu yoktur, suyu hemen emer ancak ıslak kalarak
çamurlu ve kaygan bir zeminin oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca
temizliği zordur, hijyen açısından sıkıntılar yaratmaktadır.
Beton zeminlerin masrafı yüksektir ve sürekli
altlıkla kullanılmak zorundadır. Temizlenmesi kolaydır ancak %2-5’lik
eğim verilmezse atık sular ve idrar birikebilir. Buda istenmeyen bazı
hastalıklara neden olabilmektedir. Ayrıca altlık yeteri kadar temiz ve
güçlü olmazsa özelikle genç hayvanların üşümesine neden olmaktadır.
Izgaralı sistemde hayvanın anatomisine uygun
metal demirler kullanılarak her türlü pisliğin aşağıda toplanması ve
hayvanı rahatsız etmemesi sağlanır. Bu sistem oldukça pahalıdır. Ancak
temizliği kolay, sağlam ve hayvanın altı devamlı kuru ve temiz kaldığı
için entansif sistemde tercih edilmektedir.
Son dönemde kullanılan plastik
altlıklar ızgaralı sistemde benzerlik göstermektedir. Ancak daha
dayanıksız ve ucuz malzemelerden yapılmaktadır. Ayrıca ekolojik tarım
içerisinde kullanılmamaktadır. Ağıllar ayrıca şu şekilde de
sınıflandırılmaktadır.
Açık Ağıllar: Bu ağıllar barınaklarda büyük
değişikliklere gidilmeksizin yeniden düzenlenmesine izin verilebilecek
şekilde yapılmalıdır. Ön cepheleri açık olarak planlanır. Keçiler
genelde fazla hareketli olduklarından zamanlarının büyük bir kısmını
barınak dışında geçirirler. Açık ağıllarda, barınak dışında elle yemleme
yapılabileceği gibi mekanik yemlemede yapılabilir. Açık ağıllar doğal
havalandırılmalıdır. Barınak içi sıcaklığı kış mevsiminde dışarıdakinden
1–2 derece sıcak, yaz aylarında ise yine 1–2 derece serin olmalıdır.
Taban sıkıştırılmış topraktır. Bu tip ağıllar egemen kış rüzgarlarından
etkilenmeyen yerlere inşa edilir. Çatı, kışın çiğleşmeyi önleyici ve
solar radyasyonu yansıtacak malzemelerden yapılmalıdır.

Normal Tabanlı Ağıllar:
Bu tip ağıllar, daha çok entansif keçi yetiştiriciliği yapılan
işletmelerde söz konusu olmaktadır. Bu ağıl tipinde hayvanlar gruplara
ayrılarak yemleme yapılabilir. Yemleme mekanik olarak yapılabildiği
gibi, ağıl dışından ya da ağıl içinden de yapılabilir. Taban
sıkıştırılmış toprak ya da beton olabilir.
Izgara Tabanlı Ağıllar: Izgaralar
ahşap, metal ya da betondan ahşap ızgarada çıta kesitleri 4x5 cm, 5x5 cm
dir. İki çita arası uzaklık 1,5–2,0 cm olabilir. Bu çitalar 10x5 cm lik
kalaslar üzerine çakılır.
Metal ızgaralar yassı demirden ya da
galvanizli telden yapılabilir. Örgüler arası açıklık 2x2 cm ya da
7,5x1,2 cm ve alt genişlik 38 cm dir. Açıklık 2,5 cm dir. Izgara
tabanlar yerden 50–70 cm yukarda olmalıdır. Bu yükseklik yıl boyunca
gübre birikimine yeterli olacaktır. Entansif sistemde yaygındır. Yatırım
maliyeti oldukça yüksektir.
İklim ve yön: Hayvan
barınaklarının planlanması ve projelenmesi sırasında üzerinde önemle
durulması gereken konuların başında iklim faktörleri gelmektedir. İklim
faktörleri, yörenin iklim koşulları ve barınak içi iklim koşulları olmak
üzere iki grupta incelenmelidir.
En önemli iklim faktörleri; sıcaklık,
nem, rüzgâr ve radyasyon durumudur. Hijyen koşullarına uygun bir ağılda
aranması gereken en önemli özellik, ağılın bölgenin iklim koşuna uygun
olmasıdır.
Ağılın şekli ve konumu bölgenin iklim
faktörleri ile yakından ilgilidir. Ağılın ve dış bölmelerini bölgenin
hakim rüzgarlarından soğuktan korunması gerekir.
Kışları ılıman geçen bölgelerde, yarı açık
sundurma şeklinde ki ağıllar sağlık koşullarına daha uygundur. Böyle
yerlerde ağılın güney cephesi açık, kuzey cephesi kapalı olmalıdır.
Kışı sert ve yağışlı geçen
bölgelerde kapalı ağıllar amaca daha uygundur. Böyle yerlerde arkası
kuzeye ve doğuya bakan ‘’L’’ veya ‘’U’’ tipi ağıllar tercih edilmelidir.
Böylece güneye ve batıya bakan bu ağılların hem içi hem de avlusu daha
sıcak olur. Ağıl içi sıcaklık dışarıda ki havanın sıcaklığından 2–3
derece daha sıcak olmalıdır.
Keçiler ve özelikle kültür ırkları neme karşı
çok duyarlı oldukları için, ağılın taban suyu derin bir yerde yapılması
gerekir. Böylece, özelikle tabanı beton olmayan ağıllarda iç ve dış
bölmelerin kuru ve temiz tutulması sağlanır. Ağıl içi nem en fazla
%50–60 olmalıdır.
Ülkemizde uygulamalara
bakıldığında barınak tipinin belirlenmesinde yörenin iklim koşullarının
hemen hemen hiç dikkate alınmadığı, çok farklı iklime sahip bölgelerde
bile barınakların aynı tip de yapıldığı ve benzer olarak
boyutlandırıldığı görülmektedir. Yetiştirici, hayvan barınağını inşa
ederken genellikle çevrelerindeki gezip gördükleri barınakların aynısını
uygulamaktadır. Bu şekilde daha önce yapılan hatalar aynı şekilde
yeniden yapılmaktadır. Bu yanlıştır.
Çevre koşulları dikkate alınarak hazırlanmış
ağıllar verimliliğin artırılmasını büyük ölçüde etkilemektedir.
Genellikle sıcaktan çok soğuktan korumak yönündedir. Ağıl inşaatı
yapılırken bölgenin hakim koşulları dikkate alınmalıdır. Bölgenin
rüzgârları, güneş alma durumu, ışık alma durumu en önemli
faktörlerdendir. Özelikle hakim rüzgarlar, yazın serinletebilecek, kışın
ise üşümeyi önleyebilecek şekilde olmalıdır. Bu özelikle yarı-açık
barınaklarda daha önemle üzerinde durulması gerekli olan bir konudur.
Subtropik iklim koşullarında doğu batı doğrultusunda güney cephesi açık,
kuzey cephesi kapalı barınaklar inşa edilmelidir. Böylece yazın güneyden
esen rüzgârlar serinletecek, kışın batı ve kuzeyden esecek rüzgârlar ise
önünde duvarlar olduğu için üşütemeyecektir. Bu aynı zamanda
barınakların güneş alması ile ilişkilidir.
İşgücünden tasarruf, ağılların
düzenlenmesinde önemli bir etmendir. Ağıllar işgücü, yemleme ve oğlak
doğumu, muayene ve seçme, kırkım ve altlıklar için geçerlidir. Yemi
uzun mesafelere taşımak, hayvanları yemliklere sürmek, sağım yapmak gibi
olaylar işgücü kaybına neden olur. Bu nedenle işletme içi trafiğin
işgücünü minimum düzeyde tutacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
Keçi barınakları inşa edilirken keçilerin 2 m
yüksekliğe kadar tırmanabilmeleri, atlayabilmeleri, kemirme eğilimleri
ve hareketli oluşları dikkate alınmalıdır.
Bir ağılda olması gerekli olan bölmeler:
Sağmal hayvan bölgesi |
Teke bölmesi |
Doğum bölmesi |
Yem deposu |
Silaj çukuru |
Gübre çukuru |
Sağım bölmesi |
Banyoluk |
Revir |
Oğlak bölmesi |
Bakıcı bölmesi, lojman |
|
Ağıl planlanırken dikkate alınması gerekli olan
ölçümler şunlardır;
- Yıllık sürü yenileme oranı ayıklama oranı
ile aynıdır yani %20’dir.
- Oğlaklama oranı bir anaya 1–2 oğlak olacak
şekilde düşünülmelidir.
- Sürüde ki çebiç sayısının %10’u kadar doğum
bölmesi düşünülmelidir.
- Doğum bölmesinde her ana için 1,5–2 m2 yer
ayrılmalıdır.
- Her keçi yaklaşık olarak 700–800 kg gübre
verir. Buna uygun bir çukur düşünülmelidir.
- Keçi başı 75 kg yataklık gerekmektedir.
- 1,5 oğlaklık keçi yıl içerisinde değişmekle
birlikte 0,5 m3 balyalı kuru ot, 0,6 m3 silaj, 0,25 m3 kesif yem 0,5
m3 saman tüketmektedir.
Çağ |
Taban alanı (m2) |
Yemlik uzunluğu (cm) |
Su tüketimi (lt/gün) (cm) |
Suluk yüksekliği (cm) |
Suluk uzunluğu (cm) |
Normal
taban |
Izgara taban |
Kaba yem |
Kesif yem |
Silaj |
Keçi |
1,1–1,4 |
0,9–1,1 |
40–60 |
40–55 |
10 |
4 |
40 |
30–35 |
Oğlaklı keçi |
1,4–1,6 |
1,2–1,6 |
40–60 |
40–55 |
10 |
6
|
40 |
30–35 |
Teke |
1,8–2,6 |
- |
40–60 |
50–60 |
10 |
6 |
40 |
30–35 |
Çebiç |
0,6–0,9 |
0,5–0,6 |
40–60 |
30–40 |
10 |
2 |
40 |
25–30 |
Küçükbaş hayvanlar için gerekli olan taban alan ve suluk ölçütleri
Yükseklik soğuk iklimlerde 2,7–3 m sıcak
iklimlerde ise 3–4 metre olabilmektedir. Doğum bölmesinin sıcaklığı
12–18 derece olmalıdır. Her zaman havalandırılmalıdır ve birikmiş olan
gazların uzaklaştırılması gerekmektedir. Bunu yaparken hava akımının
istenmeyen hastalıkların özelikle yavrularda ortaya çıkmasını
engelleyecektir. Sütten kesilen oğlaklar özel bölmelerde yine dikkatle
bakılmalıdır.
Ağıl Ekipmanları
Yemlikler: Yem kayıplarını önleyecek
yetiştirici tarafından yapılabilecek basitlikte ve biçimde olmalıdır.
Yemlikler kolaylıkla yem konulabilecek bir şekilde duvar kenarlarına ya
da bölmelerin orta kısımlarına yerleştirilmelidir. Yemliklerin temiz
tutulmasına özen gösterilmelidir. Yemlikler, kaba yem yemlikleri,
kombine yemlikler, kesif yem yemlikleri, hareketli silaj yemlikleri ve
mineral yem yemlikleridir.
Kaba Yem Yemlikleri: Kaba yem
yemlikleri düzenlenirken keçilerin davranışları dikkate alınmalıdır.
Keçiler kaba yem yemliklerinde fazla zaman geçirirler. Bunun nedeni yem
seçmeleridir. Bunun sonucu fazla yem kaybı olur. Yem kaybını azaltmak
için keçiler yemliklere başlarını soktukları zaman, başlarının geri
çıkmasını engelleyecek bir yemlik önü düzeneği yapılmalıdır. Bir başka
düzenleme, kaba yem yemliklerinin altına, dökülen yemleri tutmak için
bir tabla yerleştirilmelidir. Keçilerin beslenmesinde kullanılan kafes
şeklindeki kaba yem yemlikleri oğlaklar için uygun değildir. Kaba yem
yemliklerinde, keçi başına yemlik uzunluğu 45cm, oğlak başına yemlik
uzunluğu ise 30–40 cm olarak hesaplanmalıdır.
Yoğun Yem Yemlikleri: Ters
çevrilebilen, kolaylıkla temizlenebilen ve taşınabilen özelliklere sahip
genellikle oluk biçiminde elemanlardır. En üst yoğun yemlikler kovalar
olup bunları tekne şeklinde olanlar izler. Daha gelişmiş şekli ise bölme
dışından doldurabilen keçinin hafifçe yemliğe dokunması sonucu yemlik
haznesinin bölme içine açılmasını sağlayan düzenek biçimidir.
Kombine Yemlikler: Kombine yemlikler
basit ya da taşınabilir şeklinde yapılabilir. Taşınabilir olanı yaygın
kullanılır. Temizleme kolaylığı bakımından düz altlıklı olanlar ve ters
çevirebilenler önerilir. Kombine yemliklerde oğlak başına 25–30 cm, keçi
için 30–45 cm yemlik uzunluğu hesaplanmalıdır. Yemlik genişliği 50–100
cm olabilir.
Hareketli Yemlikler: Keçilerin
silajdan kendi kendilerine yem yemelerine olanak verecek şekilde
düzenlenmiş çit şeklindeki yemliklerdir. Keçi başına 10cm yemlik
uzunluğu yeterlidir.
Suluklar
Keçilerin su tüketimi, suyun sıcaklığına,
hayvanın canlı ağırlığına, rasyon tipine, mevsime bağlı olarak
değişiklik gösterir. Keçi başına su tüketimi 2–8 litre arasında
değişmesine karşın, sıcak havalarda süt verimi yüksek keçilerde günde 18
litreye çıkabilir.
Keçi ağıllarında yalak tipi,
otomatik ve damla suluklar kullanılabilir. Yalak tipi suluklar,
galvanizli saç ya da betondan yapılabilir. Bu tip suluklarda şamandıra
kullanılabilir. Yerden yüksekliği 40 cm olmalıdır. Her 10 keçiye 30–35
cm suluk uzunluğu ayrılmalıdır. Otomatik suluklarda ise 25–40 keçiye bir
otomatik suluk hesaplanmalıdır. Suluklar keçinin dinlenme yerlerine
yerleştirilmelidir. Ayrıca suluklar yemliklerden en az 25–30 cm
uzaklıkta olmalıdır. DERLEYEN:
Vet. Hek. Hüseyin
DEMİRTAŞ |