MANDA HAKKINDA GENEL BİLGİLER:
Manda (Water Buffalo) ülkemizde "Dombey, Kömüş,
Camış ve Camız gibi isimlerle anılan çift tırnaklı , geviş
getiren bir memeli hayvandır. Anavatanı Hindistan , Çin ve
Güneydoğu Asya'dır. Manda kelimesi Hindistan'daki Manda coğrafi
bölgesinden geldiği sanılmaktadır. Su ve çamuru sevdiklerinden
dolayı ingilizce'de "Water Buffalo" geçmektedir.
Amerikan Bizonu ya da Batı Amerika Buffalosu
(Bizon) gerçek manda değildir. Güney Afrika Mandası (syncerus
caffer),Kaffer Mandası ise manda ile uzak akrabadır. Gerçek
mandalar orijinalde Asya hayvanıdır. MÖ. 600'lü yıllarda Yakın
Doğu‟ya ve Kuzey Afrika‟ya geçmiştir. Avrupa‟ya Haçlı seferleri
ile Ortaçağ da girmiş ve bugünkü, İtalya ve Bulgaristan'daki
sürüleri oluşturmuştur. Yakın zamanlarda Güney ve Orta Amerika,
Mikronezya ve Avustralya'ya girmiştir. Çin ve Brunei'de mandalar
oldukça popülerdir. Hindistan et ve süt bakımından mandaya
bağımlıdır.
Dünyada 170 milyon manda bulunur. Bunların %
97‟si Asya‟da % 2‟si Afrika (başlıca Mısır) ve % 0,2‟sinde
Avrupa‟dadır. Dünya Manda popülasyonunun sırasıyla %56 Hindistan
%14 Pakistan ve % 13 Çin'dedir. (FAO, 2004). Manda
popülasyonları % 98'lik kısmı 5 başlık manda varlığı 2
hektardan az arazi varlığı ile küçük işletmeler halindedir.
Özellikle besleme yetersizliği olan alanlarda, mandalar yıllık
ortalama 72 mt (Milyon ton) süt ve 3 mt et üretirler. Bunların
yanı sıra bu ülkelerin başlıca çekim gücü manda olduğundan
“Doğunun canlı traktörü” diye de adlandırılır.
FAO istatistiklerine göre dünya manda
popülasyonu son 10 yılda %5.7 Bangladeş, %4.7 Pakistan, %2.1
Nepal, %1.6 Çin ve %1.1 Hindistan'da artış görülürken ; Sri
Lanka, Tayland, Filipinler, Malezya , Endonezya, Laos, Vietnam
ve Türkiye'de azalma görülmektedir.

Türkiye'de Manda
Üretimi:
Türkiye’de 1982 yılında yaklaşık 1 milyon, 1990
itibarıyla 370 bin dolayında manda bulunurken, 2006
yılında bu sayının 100 bin’lere kadar düştüğü tahmin
edilmektedir. Ülkemiz mandaları, nehir mandalarının bir alt
grubu olan Akdeniz mandalarından köken almakta ve Anadolu
mandası olarak adlandırılmaktadırlar.
Genel olarak Marmara bölgesinde İstanbul; Kuzey Anadolu sahilinde Samsun ve
Sinop; Orta Anadolu’da Çorum, Amasya; İç Batı Anadolu’da Afyon,
Balıkesir; Doğu Anadolu’da Sivas, Muş; Güney Doğu Anadolu’da ise
Diyarbakır’da daha yoğun şekilde bulunmaktadır.
Manda yetiştiriciliği ülkemizde süt ve et verimi
yönünden değer taşımaktadır. Manda eti taze veya sucuk, pastırma
ve salam gibi ürünlere işlenerek kullanılırken, son yıllarda
yalnızca et verimi için üretimde bir artış gözlenmektedir.
Ayrıca ülkemizde, fermantasyon süresini kısaltması bakımından
sucuk etinde TSE’nin izin verdiği oranda (%10) manda eti
kullanılmaktadır.
Türkiye’de genellikle süt verimi için
yetiştirilmekte olan mandalar, verim çağını tamamladıktan sonra
et üretimi için kesime sevk edilmektedirler. Bakım ve
beslenmesinde bilimsel yöntemlerin uygulanmaması, manda
popülasyonunun düşük verimli yerli ırklardan oluşması ve yaşlı
mandaların kesimi nedeniyle mandaların karkas randımanı ve et
kalitesi düşük düzeydedir.
Ülkemiz mandalarının genel rengi siyah olup, yay
şeklinde geriye kavisli boynuza sahiptirler. Sığıra göre
daha az ter bezi içerdiklerinden, yaşadığı yerde mutlak surette
su birikintisi ya da göle gereksinim duyarlar. Sağım genellikle
elle yapılmakta olup, Türkiye’de manda başına elde edilen süt ve
et verimleri, manda yetiştiriciliğinde ileri olan ülkelerin
oldukça gerisindedir. Laktasyon süreleri 180-280 gün; süt
verimleri 800-1100 kg; Ergin dişi manda canlı ağırlığı ise
yaklaşık 500 kg dolayındadır.
Genelde düşük kalitedeki kaba yemleri
tüketmelerine karşın, sindirim yeteneklerinin sığıra göre daha
fazla olması nedeniyle daha düşük maliyetle gelişim ve büyüme
gerçekleştirmektedir.Hastalıklara karşı dayanıklılık, ucuz
yemleme olanağı ve ek iş gücü istememesi gibi nedenlerle sığıra
tercih edilebilmektedir.
Türkiye'de Manda
Yetiştiriciliğinin ilerlemesi için öneriler:
- Manda popülasyonunun yoğun olarak bulunduğu bölgelerde
saf yetiştirme ve melezleme çalışmaları ile düşük verimlerin
ıslahına yönelik pilot projeler başlatılarak, alınan
sonuçlar uygulamaya konulmalıdır.
- Sığıra göre düşük üreme performansına sahip olan manda
ırklarında özellikle Suni (yapay) tohumlama konusunda öncü
çalışmalar yürütülmelidir.
- Organik ürün grubuna giren manda ürünlerini üretimi
teşvik edilmeli, bu ürünler için yetiştiricilere ek prim
verilmelidir.
- Özellikle süt ve kaymak gibi ürünlerin organik marka
halinde etiketlenerek gıda güvenliğine uygun şekilde değer
fiyatına pazar bulabilmesine çalışılmalı, konuyla ilgili
üreticiler eğitilmelidir.
- Manda eti hakkındaki ön yargılar giderilerek, daha az
doymuş yağ içeren manda etinin tüketimi için bilinçlendirme
politikaları yürütülmelidir.
DERLEYEN:
Veteriner Hekim Hayri YENİYURT
KAYNAKLAR:
- ATASEVER S. ve ERDEM H., Manda yetiştiriciliği ve
Türkiye'deki geleceği. OMÜ Zir. Fak. Dergisi 2008 - 23 ;
59-64 Sayfa.
- SOYSAL M. ihsan, Türkiye Manda Yetiştiriciliği.
- Wikipedia & FAO
|