SÜT İNEKLERİNİN BESLEMESİ
2 yaşında Holstein ırkı bir süt sığırının günde 2 kez sağım
yapılarak rekor düzeyde 305 günlük sürede 21125 kg süt verdiği
bildirilmiştir (Holstein Association, USA, 2013). Bu miktar,
günde ortalama yaklaşık 70 kg süte denk gelmektedir. Bu miktar
sütün elde edilmesi, ülkemizde ve birçok işletmede ve şartta zor
görünse de, imkânsız değildir. Süt işletmelerinde amaç, hayvan
sağlığını bozmadan ve sürü devamlılığını temin ederek maksimum
süt verimini elde etmek olmalıdır. Bu amacı gerçekleştirmenin en
etkin yollarından biri, uygun beslemedir. Süt sığırlarının
beslenmesi, süt verim ve kalitesiyle direk ilgili olup, aynı
zamanda reprodüktif fonksiyonlar için de önemlidir. Süt
sığırlarının beslenmesi, süt verimi, reprodüktif performans ve
hayvan sağlığı açısından 5 aşamada değerlendirilir (aşamalı
besleme Phase Feeding) (Moran, 2005; Linn ve ark., 2008; Block,
2010; Schroeder, 2012a;, Looper, 2012).
-
Erken laktasyon dönemi
-
Pik kuru madde tüketim dönemi
-
Laktasyon orta ve son dönemi
-
Kuru dönem
-
Geçiş dönemi (clouse-up)
Erken laktasyon dönemi:
Bu dönemde süt verimi hızla artarak 6-8. haftalarda pik düzeye
çıkar (Linn ve ark., 2008; Chiba, 2009; Schroeder, 2012a; Looper,
2012). Ancak bu dönemde yem tüketimi (özellikle enerji) aynı
hızla artmayacağı için süt verimini tam olarak destekleyemez (Jacobs
ve Hargreaves, 2002; Linn ve ark., 2008). Maksimum yem tüketimi
ancak 12-15 haftalarda gerçekleşir. Bu yüzden artan süt verimini
ve enerjiyi karşılamak için vücut rezervleri (yağları) mobilize
olarak kullanılır (Linn ve ark., 2008). İyi bir kondüsyona sahip
inek, bu dönemde yaklaşık 90-135 kg CA kaybeder (Kellems ve
Church, 2002). Bu miktar CA kaybı 700-900 kg süt verimini
karşılayacak düzeydedir (Kellems ve Church, 2002). Enerji
ihtiyacı, vücut rezervlerinden (yağ) sökülerek karşılanabilir
ise de, protein ihtiyacı için aynı oranda vücut protein
rezervinin kullanılması söz konusu değildir. Bu yüzden rasyonda
uygun protein oranı bulunmak zorundadır (Kellems ve Church,
2002).
Bu dönemde rasyon, süt verimine uygun olarak dengelenmelidir (Linn
ve ark., 2008; Schroeder, 2012a; Looper, 2012). Doğumdan sonraki
gün başlamak üzere tane yemi günde 454 gram artırmak, yem
tüketimini artırır ve asidoz problemlerini minimize eder (Linn
ve ark., 2008). Tane yemin hızla artırılması asidozise neden
olacağı gibi abomazum deplasman problemi de oluşturur (Jacobs ve
Hargreaves, 2002; Linn ve ark., 2008 Chiba, 2009). Toplam KM’nin
%60’ından fazlasının tane yem içermesi durumunda asidoz
şekillenir ve süt yağ oranı düşer (Linn ve ark., 2008). Bu
dönemdeki rasyonda, ADF %18’den NFD ise %28’den az olmamalıdır (Linn
ve ark., 2008). Bu dönemdeki rasyon toplam NDF’sinin en az %75’i
(veya NDF’nin en az %21’i) kaba yemden gelmelidir (Linn ve ark.,
2008). Yine bu dönemde kullanılacak rasyondaki kaba yemin
%20’sinden fazlasının uzunluğu ruminasyonu stimule edecek
uzunlukta >5,1 cm kadar olmalıdır (Linn ve ark., 2008).
Bu dönemdeki protein ihtiyacının karşılanması, yem tüketimini
artıracağı gibi, süt üretimi için vücut rezervlerinin daha az
harekete geçmesinide sağlar. Rasyon proteini %19 ve daha fazlası
olmalıdır. Rasyonda kullanılacak protein tipi (RDP veya RUP)
için belirlenen ölçü, 23 litre ve yukarısı süt veriminden
başlamak üzere, her 4,5 litre ilave süt verimi için 450 gram
soya küspesi veya denk protein saplementi kullanmaktır (Linn ve
ark, 2008). Rasyonda üre kullanılacak ise, mısır silajı ile
birlikte verilmesi veya tane yemlerle birlikte karıştırılması
gerekir (Linn ve ark., 2008) Hayvan başına kullanılabilecek üre
miktarı, rasyon proteininin yüksek olduğu durumlarda 90 gram
kadardır (Linn ve ark., 2008).
Bu dönemde yem tüketiminin yeteri düzeye ulaşamaması, pik süt
verimini düşürür ve ketozise neden olabilir (Linn ve ark.,
2008). Pik süt verimindeki düşüş ise laktasyon bazında önemli
süt verim kayıplarına neden olur (Linn ve ark., 2008). Pik
dönemdeki 1 litre süt kaybı (düşüşü) toplamda laktasyon
döneminde 220 litre kayıp demektir (Linn ve ark., 2008).
Dolayısıyla, yem tüketiminin teşvik edilmesi gerekir (Jacobs ve
Hargreaves, 2002; Linn ve ark, 2008). Bunu sağlamak için, bu
dönemde kaliteli kaba yem kullanılmalı yeteri protein miktar ve
türü (RDP ve RUP) kullanılmalı, doğum sonrası tane yem
tüketimini dereceli ve sabit oranda artırılmalı, hayvan başına
günde 450-680 gram yağ kullanımı düşünülmeli, ineklerin önünde
yemin sürekli bulunması sağlanılmalı (adlibitum) ve stres
oluşturacak etkenler ortadan kaldırılmalıdır (Linn ve ark.,
2008).
Pik kuru madde tüketim dönemi:
İneklerin bu dönemde mümkün olduğunca uzun süre pik süt
veriminde kalmaları sağlanmalıdır (Linn ve ark., 2008). Bu
dönemde yem tüketimi neredeyse maksimum düzeye ulaşır ve süt
verimini destekler düzeye çıkar ( Lacobs ve Hargreaves, 2002;
Holstein Foundation Inc., 2003; Linn ve ark., 2008: Chiba,
2009). İnekler, bu dönemde vücut ağırlığı kaybetmeyi durdurarak
artık kaybetmemeye (sabitleme) hatta bir miktar CAA göstermeye
başlarlar (Linn ve ark., 2008). Tane yem tüketimi vücut
ağırlığının %2,5’ine ulaşabilir ancak bu miktarı geçmemelidir (Linn
ve ark., 2008). Rasyon KM’sinin %55-60’ının tane yemden oluşması
durumunda, problem olacak rumen şartlarını engellemek için önlem
alınmalıdır (Linn ve ark, 2008). Bu konudaki önlem, rasyonun
%40’ından fazlasının fiber olmayan karbondihratlardan (nişasta,
şeker, beta-glukan) gelmemesidir (Linn ve ark., 2008). Bu
dönemde de kaba yem kalitesi yüksek olmalı ve KM bazında vücut
ağırlığının en az %1,5’i kadar olmalıdır (Linn ve ark., 2008;
Looper, 2012).
Bu dönemde görülen problemler, süt veriminde hızlı düşüş, gizli
kızgınlık veya kızgınlığın görülmemesi ve ketozisdir (Holstein
Foundation Inc., 2003; Linn ve ark., 2008; Schroeder, 2012).
Bu dönemde de yem tüketimini maksimize etmek amacıyla, kaba ve
konsantre yemin günde birkaç seferde yedirilmesi, çok kaliteli
yemlerin kullanılması, üre kullanılması durumunda hayvan başına
günde 90 gramla sınırlandırılması ve hayvanların stresten uzak
tutulması gelmektedir (Linn ve ark., 2008).
Laktasyon orta ve son dönemi:
Sorunsuz atlatılabilecek bir dönemdir (Jacobs ve Hargreaves,
2002; Linn ve ark., 2008). Bu dönemde süt verimi azalır (her ay
%8-10 düşüş hızıyla olmalı), inekler gebeliklerini sürdürürler
ve yem tüketimi kolayca ihtiyacı karşılayacak düzeyde; hatta
fazlasıyla gerçekleşir (Holstein Foundation Inc.2003; Linn ve
ark., 2008; Chiba, 2009). Tane yem tüketimi, süt verimini
karşılayacak düzeyde ve erken laktasyondaki kilo kayıplarını
kapatacak şekilde olmalıdır (Linn ve ark., 2008). Ancak, aşırı
yağlanmaya da izin verilmemelidir (Linn ve ark., 2008; Schroeder,
2012a). Laktasyondaki bir inek, kuru dönemdeki bir ineğe oranla
daha az yem ile aynı vücut dokusunu (kilo) kazanabilir (Linn ve
ark., 2008). Genç ineklerin büyüme için ilave besin madde-enerji
ihtiyaçları karşılanmalıdır (2 yaşındakiler yaşama payının %20
fazlası, 3 yaşındakiler ise %10 fazlası) (Linn ve ark., 2008).
Bu dönemde üre kullanımı düşünülebilir (Linn ve ark., 2008).
Kuru dönem doğuma 60 gün kala (far-off) - doğuma 14 gün kala
dönem:
Laktason
verimi için kritik öneme sahip bir dönemdir (Holstein Foundation
2003 Linn ve ark., 2008; Chiba, 2009). Bu dönemin iyi
yönetilmesi ve doğru besleme yapılması, laktasyondaki süt
verimini artıracağı gibi, doğum sonrası problemleri de minimum
düzeye indirir (Linn ve ark., 2008; Schroeder, 2012).
Bu dönemde vücut ağırlığının yaklaşık %2’si kadar yem tüketimi
(KM bazında), yaşama payı, fötrüsün büyümesi ve diğer
ihtiyaçları tamamlar miktardadır (Linn ve ark., 2008; Linn,
2011). KM tüketimi, doğumdan 21 gün öncesinden başlamak üzere
doğuma 2-3 gün kalana kadar 10,00-10,90 kg/gün olması arzu
edilir (Linn, 2011). Bu dönemde kaba yem tüketimi, vücut
ağırlığının en az %1’i kadar veya rasyon KM’sinin %50’si kadar
olmalıdır. (Linn ve ark., 2008). Tane yem miktarı, ihtiyaç
duyulduğu kadar ancak vücut ağırlığının %1’ini geçmeyecek
miktarda olmalıdır (Linn ve ark., 2008). Kuru dönemde, genelde
vücut ağırlığının yaklaşık %0,5-0,8’i kadar tane yem yeterli
olmaktadır (Adams ve ark., 1996, Linn ve ark., 2008). Kuru
dönemde ineklerin aşırı yağlanmasını önlemek amacıyla, rasyonun
sadece mısır silajının yoğun olarak kullanıldığı durumlarda veya
enerji bakımından zengin diğer yemlerin rasyonda bulunması
durumunda, KM tüketiminin vücut ağırlığının %2’sinden az olması
gerekir (Linn ve ark., 2008). Bu dönemde mısır silajı yağlanmaya
neden olmaması için kaba yem KM’sinin %50’sinden fazlasını
oluşturmamalıdır (Adams ve ark., 1996; Heinrichs ve ark., 1996).
Bu dönemde kalitesi düşük kaba yemlerin kullanılması, KM
tüketimini bir miktar sınırlandıracaktır (Linn ve ark., 2008).
Yem tüketiminin sınırlandırıldığı durumlarda, rasyonun dengeli
olması gözetilmelidir (Linn ve ark., 2008). Kuru dönemde rasyon
enerjisi 1,32 Mcal/kg olmalıdır (Linn, 2008; Schroeder, 2012a).
Baklagil kaba yemleri, toplam kaba yem KM’sinin en çok %30-50’si
kadar olmalıdır (Adams ve ark., 1996)
Bu dönemde rasyon HP düzeyi en az %12 olmalıdır. Ca ve P rasyon
düzeyleri ihtiyacı karşılayacak düzeyde ancak asla fazla
olmamalıdır. (Linn ve ark, 2008). Çoğu inek için bu dönemde,
günde 60-80 gram Ca 30-40 gram/P yeterli olmaktadır (Linn ve
ark., 2008, Schroeder, 2012a). Kuru dönemde rasyonun Ca
düzeyinin %0.6 ve P düzeyinin %0,4 den fazla olması durumunda
süt humması problemi riski artmaktadır (Linn ve ark., 2008)
Buzağı yaşama şansının düşmesi, eşin atılmaması ve süt humması
problemlerinin daha az görülmesi amacıyla, rasyonda A, D ve E
vitaminleri yeterince bulunmalıdır (Linn ve ark., 2008).
Selenyum gibi özel minerallerin bu dönemde rasyona ilavesi
faydalı bir uygulamadır (Linn ve ark., 2008).
Kuru dönemde yağlı ineklerde görülen problemler, hipokalsemi,
abomasum deplasmanı, eşin atılmaması, yağlı inek sendromu (yağlı
karaciğer), iştahsızlık ve diğer metabolik problemlerdir (Linn
ve ark., 2008). Bu yüzden, ineklerin yağlanmaması için, rasyon
enerji miktarının düzenlenmesi ve aşırı yemlemeden kaçınılması
gerekir (Jacobs ve Hargreaves, 2002; Holstein Foundation Inc.,
2003; Linn ve ark., 2008). Bu dönemin başarı ile atlatılması ve
ileride problemlerin görülmemesi için, aşırı Ca-P alımının
önlenmesi meme ödemlerini azaltmak için Na miktarının fazla
olmaması, tuz miktarının 28,35 gram/baş/gün’den fazla olmaması
ve doğuma 2 hafta kala geçiş rasyonuna başlanması gerekmektedir
(Linn ve ark., 2008; Looper 2012).
Geçiş dönemi (close-up): doğuma son 14 gün kala dönem:
Laktasyon rasyonuna hazırlık yapılması ve metabolik problemlerin
azaltılması amacıyla doğuma 2 hafta kala inek ve düveler kritik
bir geçiş dönemine tabi tutulurlar (Holstein Foundation Inc.,
2003; Linn ve ark 2008; Chiba, 2009). Kuru dönemin başlarında
tane yem rasyona girilmemiş ise bu dönemde tane yemler verilmeye
başlanır (Linn ve ark, 2008 Laktasyon rasyonunda önemli oranda
konsantre yem kullanılması gerektiğinden, kuru dönemin sonunda
(close-up) inekleri bu tür bir rasyona hazırlamak gerekir (Holstein
Foundation Inc., 2003; Linn ve ark., 2008). Bu hazırlık daha çok
rumen mikroorganizmalarının ilgili yeme adaptasyonu da demektir
(Hurhans ve Bell, 1998; Linn ve ark., 2008). Sadece konsantre
yem değil aynı zamanda laktasyonda kullanılan birçok rasyon
bileşeninin geç döneminde rasyona ilavesi, doğum sonrası rasyon
değişikliği stresin azaltmaktadır (Hurhans ve Bell, 1998; Linn
ve ark., 2008).
Close-up döneminde rumen mikroorganizma adaptasyonunu sağlamak
amacıyla 2725-4540 gram/bas/gün tane yemin rasyonda bulunması
gerekir (Linn ve ark., 2008). Tane yemin adaptasyonu günde en
çok 500 gram artırılarak yapılır. Bu dönemde kullanılacak tane
yem türü laktasyon için hazırlanan rasyonda kullanılacak tane
yemle aynı olmalıdır (Linn ve ark.2008). Bu dönemde rasyon HP
düzeyi %14-15 olmalıdır (Drackley, 1998; Hurhans ve Bell, 1998;
Linn ve ark., 2008). Fetüs büyümesi için ilave by-pass (AUP)
protein verilmesi faydalıdır (Linn ve ark., 2008). Rasyondaki
yağ 113 gram ile sınırlandırılmalıdır (Linn ve ark., 2008).
Rasyondaki fazla yağ, yem tüketimini düşürmektedir (Linn ve
ark., 2008). Ruminasyonu stümile etmek için uzun boylu kaba
yemlerden 2725-4540 gram/baş/gün vermek gerekir (Linn ve ark.,
2008). Bu dönemde mısır silajı veya laktasyon rasyonu
kullanılacak ise, KM tüketiminin vücut ağırlığının %1’ini
geçmeyecek miktarda olmalıdır (Linn ve ark., 2008). Meme
ödemlerinin görülmesi durumunda rasyondaki tuzu çıkarmak gerekir
(Linn ve ark., 2008). Laktasyon döneminde, ketozis problemi için
niasin ve hipokalsemi problemi için anyonik tuz kullanılacak
ise, bu yem katkıları close-up döneminde rasyona girilmelidir (Linn
ve ark. 2008).
Doğuma sadece 24 saat kala gereken enerji ile hemen doğum
sonrasındaki enerji ihtiyacı arasında büyük fark vardır. Bu süre
içinde, yani bir gecedeki enerji ihtiyacı 2 katına çıkmaktadır (Drackley,
2005). Bu manada, doğumdan sonra enerji başta olmak üzere
ihtiyaçların yemle karşılanması adeta imkânsızdır. Kaldı ki, bu
geçişte yem tüketimi artışı oldukça düşüktür (Drackley, 2005).
Bu yüzden ihtiyacı karşılamak amacıyla doğum sonrasında vücut
rezervleri kullanılmaktadır.
Böylesine büyük bir değişiklik için vücutta metabolik bir
adaptasyon gerçekleşmektedir. Bu adaptasyonu sağlamak amacıyla,
büyüme hormonu düzeyi bu dönemde artmakta ve yağ dokuda
lipolitik faaliyetleri artırıcı sinyaller (nörepinefrin)
hızlanmaktadır (Grum ve ark., 1996). Bunun bir sonucu olarak,
yağ dokuda esterifiye olmayan yağ asit (NEFA) (serbest yağ
asitleri) düzeyi yükselerek karaciğerde keton cisimlerine
dönüşmekte ve alternatif enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır
(Drackley, 2005). Keton cisimleri, suda çözünür özellikleri
nedeniyle birçok dokuda glikozun yerine kullanılmak suretiyle
glikozun daha önemli fonksiyonlarda (sütte laktoz sentezi gibi)
kullanılmasını sağlar (Drackley, 2005).
Doğuma 7-14 gün kala KM tüketimi yaklaşık %10-30 civarında
azaldığından, rasyon yoğunluğunun artırılması yoluyla aynı
miktarda yemle daha fazla enerji-besin maddesi sağlanması
mümkündür (Drackley, 2005). Yem tüketimindeki bu düşüşü telafi
etmek amacıyla, close-up rasyonundaki enerji ve proteinin
sırasıyla 0,2 Mcal/kg KM ve %2 oranında artırmak gerekir (Drackley,
2005). Bunu sağlamanın yolu, rasyondaki kaba yem oranını
düşürürken, konsantre yem oranını artırmaktır. Kaliteli kaba
yemlerin kullanılması, rasyon enerji yoğunluğunun artırılmasına
yardımcı olmaktadır (Drackley, 2005). Yine rasyon enerjisini
artırmak amacıyla, şeker pancari posası ve mısır gluten yemi
gibi sindirimi yüksek yem sanayi yan ürünleri, rasyon enerjisini
artırmaya katkıda bulunurlar (Drackley, 2005). Bu tür bir
beslenme rejiminin close-up dönemi dışında bütün kuru dönem
süresince uzatılması faydadan çok zarar getirmektedir.
Dolayısıyla bu besleme rejimi sadece close-up döneminde
uygulanmalıdır. Doğumda 4’ten daha yüksek VKS’ye sahip inekler,
hem güç doğum ve metabolik problemlerle karşılaşırlar hem de
doğumdan sonra daha az yem tüketirler (Drackley, 2005; Schroeder,
2012).
Derleyen:
Veteriner Hekim Tolga
GÜNDÜZ
Kaynak:
Prof. Dr. Osman KÜÇÜK (Pratik buzağı, düve, süt sığırı ve besi
sığırı beslenmesi)
|