HİPOKALSEMİ (DOĞUM
FELCİ - SÜT HUMMASI)
Doğumu takip eden
birkaç gün içinde
ineklerde rastlanan
hipokalsemi, kanda
kalsiyum düzeyinin
düşmesi, parezis,
kaslarda genel bir
zayıflık, dolaşımda
kollaps, depresyon
ve bilinç kaybı ile
karakterize bir
metabolizma
hastalığıdır.
Etiyolojisi:
Hastalığın asıl
nedeni; doku
sıvılarındaki
iyonize kalsiyum
miktarının aniden ve
aşırı derecede
düşmesine bağlı
olarak motorik kas
tellerinin sinir
impulslarına cevap
verememeleri ve kas
tonusunun
düşmesidir. Yetişkin
sığırlarda doğumdan
sonra laktasyonun
başlamasıyla serum
kalsiyum düzeyi
azalır. Hayvanın
kolosturum ile
kaybettiği kalsiyum
miktarı
bağırsaklardan
absorbe edilen ve
kemiklerden mobilize
olan kalsiyum
miktarından fazla
olduğu zaman kan
kalsiyum düzeyi
azalır.
Kuru dönemdeki
hayvanların kalsiyum
yönünden zengin
rasyonlarla
beslenmeleri
hastalık insidansını
artırır. Bu durum
paratiroid bezinin
aktivitesinde
depresyona neden
olur . Gebeliğin son
dönemlerinde hayvana
kalsiyum bakımından
zengin yemlerin
verilmesi paratiroid
bezi aktivitesini
baskılar. Doğumdan
sonra kalsiyum
tüketiminin ani
artışı rezervlerden
sağlanmaya
çalışılır. Ancak
hormonal adaptasyon
mekanizması yeni
şartlara kendini
uyduramaz ve
kalsiyum
yetersizliği durumu
şekillenir. Ayrıca
kolay fermente
olabilen
karbonhidratların
fazlaca yenmesi, D
vitamini
yetersizlikleri
kalsiyum düzeyini
düşürmekte ve
hipokalsemiyi ortaya
çıkarmaktadır.
Patogenez:
Hipokalsemi
olaylarında, serum
kalsiyum ve fosfor
düzeyleri önemli
ölçüde azalmaktadır.
Hastaların serum
kalsiyum düzeyi 100
ml’de 8mg’ın, hatta
5mg’ın altına düşer.
Serum inorganik
fosfor düzeyi
1,5-3mg’a düşer. Kan
serumunda kalsiyum
ve fosfor azalmasına
ilaveten magnezyumda
azalmakta ve
hastalığın çıkışında
rol oynayabileceği
düşünülmektedir.
Semptomlar:
Hipokalsemide
görülen klasik
semptomlar doğum
öncesi ve sonrası
günlerde ortaya
çıkar. Klinik
semptomlar oldukça
ani başlar.
Duyarlılık artışı,
heyecanlanma, tetani,
baş ve ayaklarda
titremeler, baş
sallama, diş
gıcırdatma gibi
belirtiler görülür.
Hayvanda yürümede
isteksizlik, arka
bacaklarda sertlik,
sık sık ayak
değiştirme ve ataksi
gözlemlenir. Devam
eden süreçte hayvan
arka ayaklarının
üstüne çöker ve
göğüs üzerine
kendini yere
bırakır. İştah
yoktur ve dalgın
görünüştedir. Başını
böğrüne dayayarak
yatar ve bilinç yarı
yarıya kaybolmuştur.
Bacaklardaki tetani
kaybolmuştur, hayvan
ayağa kalkamaz.
Merme kurumuş, deri
ve bacaklar
soğumuştur. Vücut
sıcaklığı azalmış,
gözler donuk, anüs
açık ve anal refleks
kaybolmuştur. Nabız
zayıflamış ve sayısı
artmıştır. Solunum
zayıflamış ve
derinleşmiştir.
Pupillalar
genişlemiş ve ışığa
karşı refleksi
azalmıştır.
Hastalığın son
döneminde hayvan
çevreden gelen
uyarımların hiç
birine reaksiyon
göstermez. Hayvan
yan tarafına yatmış
ve tam koma durumuna
girmiştir. Vücut
sıcaklığı düşmüştür.
Nabız hissedilmez ve
vena jugulariste
dolgunluk
şekillenmez. 24 saat
içinde tedavi
edilmedikleri
taktirde solunum ve
kalp durması sonucu
ölürler.
Diagnoz:
Doğum ile ilişkili
ve tipik semptomlar
sebebiyle kolay
tanınan bir
hastalıktır.
Hastalığın kesin
tanısı kan
serumundaki kalsiyum
düzeyinin
saptanmasıyla konur.
Profilaksi:
Hipokalsemi ile
seyreden
hastalıklardan
korunmada en önemli
yöntem hayvanların
kuru dönemde dengeli
bir rasyon ile
beslenmesidir.
İnekler doğuma 6
hafta kala kuruya
alınmalı ve kuru
dönemde yiyebildiği
kadar kuru ot
verilmelidir.
Enerjisi yüksek
yemlerden ve yağlı
tohum küspelerinden
kaçınılmalıdır.
Gebeliğin son ayında
rasyondaki
kalsiyum/fosfor
oranı 1/1 yönünde
düzeltilmeli, yani
rasyondaki kalsiyum
miktarı
azaltılmalıdır.
Yapılan son
çalışmalarda
kalsiyum klorür gibi
kalsiyum içeren
preparatların
sığırlara oral
olarak
verilebileceği
bildirilmiştir.
Tedavi:
Veteriner Hekiminize
danışınız!
Derleyen:
Veteriner Hekim
Tolga GÜNDÜZ
Kaynak:
|